Her şey 7 Ekim ile başlamadı ama o gün bizim için de bir dönüm noktası oldu. O gün, insanlık adına yeni bir sorumluluk üstlendik. Uzun yıllar insani yardım alanında çalışan ve özellikle Filistin bölgesindeki krizlere tanıklık etmiş bir grup arkadaş bir araya geldik. Hepimizin ortak bir hedefi vardı: Gazze’ye insani yardımın daha kolay ve etkili bir şekilde ulaşmasını sağlamak.
Bu yeni çalışma, sadece yardım malzemelerini ulaştırmakla sınırlı kalmayacaktı. Sahadaki gerçekleri bilmenin ve ihtiyaçları doğru anlamanın ne kadar önemli olduğunu biliyorduk. Bu yüzden tüm bilgi ve becerilerimizi bir araya getirerek, Gazze’deki insanların hayatına dokunacak sürdürülebilir bir sistem kurmayı hedefledik.
Başlangıçta, diğer dernek ve vakıfların yardımlarını Gazze’ye ulaştırmaları için gerekli izin ve lojistik süreçlerinde öncülük ettik. Her bir yardım TIR’ının sınırdan geçmesi için verilen çabanın, Gazze halkına ulaşan her bir ekmek ve su şişesinin önemini daha da artırdığını gördük. Bu süreçte, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak diplomatik kanalları da kullandık.
Bir süre sonra, artık kendi yardım organizasyonlarımızı yürütmeye başladık. Bu, sadece malzeme göndermekle sınırlı değildi; Gazze’nin uzun vadeli ihtiyaçlarına odaklanmaya başladık. Gıda, ilaç ve temel ihtiyaç malzemelerinin yanı sıra, eğitim ve sağlık alanında projeler geliştirdik.
Şimdi, Gazze için daha büyük hedeflerimiz var. Sadece insani yardım ulaştırmak değil, aynı zamanda bölgede sürdürülebilir projeler geliştirmek istiyoruz. Biliyoruz ki Gazze’ye sadece yardımlarımızla değil, umut ve dayanışmayla da destek olabiliriz.
Her şey 7 Ekim’de başlamamıştı ama o gün bizim için bir milat oldu. O günden sonra, sadece bir yardım hareketi değil, bir umut köprüsü inşa etmeye başladık. Gazze’nin yaralarını sarmak, sadece o topraklarda yaşayanlar için değil, hepimiz için bir insanlık görevi.
Sürdürülebilir kalkınma projeleri aracılığıyla ihtiyaç sahibi bölgelerdeki insanlara daha iyi bir yaşam sunmayı ve insani değerleri yükseltmeyi amaçlıyoruz.
Bağımsızlık: İşbirliklerimizi sürdürülebilir kalkınma projelerine fayda sağlayacak şekilde yapıyor, farklı amaçlarla siyasi yapılanmalarla bir araya gelmiyoruz.
insani Değerlere Saygı: Çalışmalarımızı yürütürken yardım ettiğimiz bölgenin inançlarına ve kültürlerine saygı gösteriyor; merhamet, tevazu ve samimiyet gibi insani duygularla hareket ediyoruz.
ihtiyaç Odaklılık: Çalışmalarımızda ihtiyaç sahibi bölge için maksimum faydayı sağlamak ve sunulan hizmetin sürdürülebilir olmasını gözetiyoruz.